
yamukmuşum, yanmışım.
yana yana düz bir doğru kalmışım
x iken y'ye sevdalanmışım
sonra bir bakmışım
sabah olmuş
beşer ilk sınavından kalmış
gözüne kulağına hâkim olamamış
diline gırtlağına galebe çalamamış
kendinden kendini çıkaramamış.
yaptım oldu sanmış
sandıkları, sandık sandık
batan gemiyle denize karışmış.
sonra bir bakmışım
zaman geçmiş.
nasıl da birden geçmiş?
geçerken iğneden geçirmiş.
bendeki, benden geçmiş
seninle göz göze gelmiş.
sonra yorulmuşum izlemekten
bir gölge gibi
olanları, geçenleri, hadiseleri
vakaları, avantürleri, serüvenleri
maceraları, sergüzeştleri
dilleri, milletleri, tarihleri
yorulmuşum izlemekten
bir gölge gibi.
bir gölge gibi
güneş battığı vakit ölmüşüm.
Ay doğduğu vakit
düz bir doğru gibi
doğrulmuşum.
yorulmuş ve yoğrulmuşum
ağlamışım ve susmuşum
ağladığım yer dikenliymiş
sustuğum yerde gül bitmiş
ayların en gamlısı
Kasım'a girmişim
gülleri nazik dermişim
kendimi hoyrat kir pasak
pür yıkanmak için
hangi ırmağa girmişim?
Lethe ya da Heraklit
ne fark etmiş?
ikisi de neticede
unutuşu temizlemiş.