24 Eylül 2013 Salı

Sahi


oku beni
bir öğle vakti
gölgen kısalsın
düşüncen uzasın
öyle

söz mü?
oku beni
bak ne diyorum
bir öğle vakti
bir öyle bir böyle
söz mü en önce
yoksa parlak bir düşünce?

bir düşününce
hangisi önce
evvel mi ahir mi
batın mı zahir mi?
okuyan kim sahi,
sahici mi harici mi?
bir düşününce,
doğru kablo hangisi?

ışık gölgeyi yedi
bir öğle vakti
ne diyordum sahi,
oku beni

seni anlattığımdan değil
veyahut beni
ya da dünyayı kurtaracak çareyi
ya da mideyi düzeltecek iksiri
ya da kalbi diriltecek rahmeti
ya da ya da yâd
et unutma hiç tabii,
güzele dairi...

sahi,
anlattığımdan değil gerçeği.

öyleyse bir öğle vakti
ne diye okuyacaksın beni
yoracaksın pasaklı zihnini
benim de dağınık dur,
heman gocunmakla
harcama vaktini.

boş kafa, dolu şarjör
artık oyalama bari
durma, oku tetiği.

["Ey Tanrım! Sanat çok uzun,
Oysa yaşam kısa." Faust.]

1 Eylül 2013 Pazar

Eylül


boşver
biraz da senden konuşalım.
seni sevemezsem
benden konuşuruz.
beni geçemezsem
incirden ve zeytinden ya da.

ya da iyisi mi boşver
senden konuşalım,
ne varsa sende bu kadar.
sıkılınca merak etme
benden konuşuruz.
Ay'dan ve rüzgârdan ya da.

gel gene boşver
senden konuşmayalım
veyahut benden.
havadan ve sudan da.
ne konuşacağız o vakit dersen
konuşalım işte
biraz ateşten
biraz topraktan.

boşver boşver
ateş deyince savaş
toprak deyince yavaşş...
bu meseleyi geçelim
şu bahsi kapatalım
o konuyu hiç açmayalım.
orasını karıştırmayalım.
şurasına takılmayalım.
lütfen ve cebren
şimdi ve burada duralım.

boşver cağnım
artık iyisi mi
pek konuşmayalım.

sorarsan: e niçün buradayım?
oturmaya mı geldik hağnım!
yaşamaya geldik adamım!
rüya gibi geçen yazdan
haydi susayarak uyanalım!

Eylül girerken kapıdan
hşşşşşşttt! külâhım,
güzeli aşkla karşılayalım.

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...