oku beni
bir öğle vakti
gölgen kısalsın
düşüncen uzasın
öyle
söz mü?
oku beni
bak ne diyorum
bir öğle vakti
bir öyle bir böyle
söz mü en önce
yoksa parlak bir düşünce?
bir düşününce
hangisi önce
evvel mi ahir mi
batın mı zahir mi?
okuyan kim sahi,
sahici mi harici mi?
bir düşününce,
doğru kablo hangisi?
ışık gölgeyi yedi
bir öğle vakti
ne diyordum sahi,
oku beni
seni anlattığımdan değil
veyahut beni
ya da dünyayı kurtaracak çareyi
ya da mideyi düzeltecek iksiri
ya da kalbi diriltecek rahmeti
ya da ya da yâd
et unutma hiç tabii,
güzele dairi...
sahi,
anlattığımdan değil gerçeği.
öyleyse bir öğle vakti
ne diye okuyacaksın beni
yoracaksın pasaklı zihnini
benim de dağınık dur,
heman gocunmakla
harcama vaktini.
boş kafa, dolu şarjör
artık oyalama bari
durma, oku tetiği.
["Ey Tanrım! Sanat çok uzun,
Oysa yaşam kısa." Faust.]