12 Eylül 2014 Cuma

Direk


Akdenizyak...
öğrenerek, görerek, yaşayarak
adadan adaya yalınayak
nerede trak orada bırak
nihai limana yaklaştığında
indir yelkenleri
rahatlat direği,
Eylül'ün sakin yüzüne bak.

edebini topla, kapıyı çal
ne tın tın, ne dan dan
dengeyi bul, ayarlı davran.
- yoksa ayar, huzur hayal!
öyleyse benliğini denk al.

ve zamandan içeri gir,
zamandan içeri gir üryan.

âlemin direğine tırman.

o direk
burun direği olmasın?
o burun direği,
dinin direği olmasın?
sızladıkça rüku
kırıldıkça secde

namaz, dinin direği
günde asgari beş kere
devamlı düşeyazan direği
kaldırma gayreti...

burun, tinin direği
günde bilmem kaç kere
kendini unutan tini
anımsatma merci...

ha din ha tin, direk kesin
ha anladım, çok mersi.

Akdenizyak...
gir zamandan içeri
Direklerarası'nda, yap bir gezinti.

[Fotoğraf @Kos. Külâhım dili olmayanın düşüncesi de olmaz, düşüncesi olmayan bir millet de aynen bizimki gibi olur. Dil, evin direği; ne kadar sağlam o kadar iyi.]

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...