27 Ekim 2015 Salı

Kırmızı


"Renkler anlaşılmaz, hissedilir."
Benim Adım Kırmızı

bulutlar geçiyor Boğaz'dan
poyrazın sürdüğü bulutlar
bulutlar geçip katar katar
böyle suskun ve opak
nereye gidiyorlar?

Üsküdar'ı aşırtmışlar,
üzerinden atlamışlar Salacak'ın
Kız Kulesi'nden bir makas alarak
bakmışlar uzun
Galata, Topkapı, Ayasofya
bulutlar böyle şerha şerha
nereye gidiyorlar?

bir şey mi var arkalarında
gizledikleri, sakladıkları
bir yangın, bir hilâl, bir çoban?
görülemeyen bir zaman?
bir kan tadı var butlarında
yenilip yutulamayan...

bulutlar geçerken
tekrar tekrar
hatırlanan
kazılan
açılan
fosilleşmiş ân

Ophelia ölürken öten kızılgerdan
ormanda aşk avına çıkmış avcılar
bir külhanda tutuşan antik taşlar,
peygamberkanı renginde
bir urba var üstlerinde
çıplak gözle
bakılamayan...

[Fotoğraf @İstanbul]

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...