Anneme...
"dünyada sanki bir garip..."
anâsırdan bir sızı sızıyor bu yana
dönüşüp Nil'e, dalıyor Sinama
yara yara kara toprağı sızıyor
- nasıl da sızım sızım sızıyor
koynuma, yarama, sırrıma
açıyorum koynumu,
madem gözlerimden taşan
Nil'den maada kimse gelmiyorbenim koynumu yarmaya
ben yarıyorum boydan boya!
çıkarıyorum yaramdan kalbimi
ah kalbim, kuş kalbi gibiymiş!
hayret, bu kadar minik kalbe
o kadar çer çöple birlikte
koca bir sevda nasıl sığabilmiş!
kalbimi alıyorum karşıma
Mikelanj gibi "Konuş!" diyorum
demode buluyor bunu
kıvırıyor hokka burnunu...
peki üzerine tıklasam açılır mısın?
açılır mısın sere serpe bir fehvâ?
karın içinden fışkıran bahar gibi
domurup domurup yayılır mısın
denizlere, dağlara, yıldızlara?
seni çeksem yoğursam esnetsem
döner mi içinde sayısız gök ada?
tam soracakken geliyorlar,
tuttukları gibi kulbundan kalbimi
mıhlıyorlar bir pınar başına!
doldukça genişliyor
genişledikçe doluyor
tâ ki kâinata sığmayan,
kuş kalbime sığasıya...
***
"şimdiyse aklımda sadece
sonsuzlukla kurduğum ilişki var"
Van Gogh: Sonsuzluğun Kapısında
[Fotoğraf @Kefalos, 2018]