8 Mayıs 2009 Cuma

Sanat


Aşk-ı memnun oldum. Bir sahnede Ayışığı Sonatı çalındı, kulağımdan vurulmuşa döndüm. Nereden baksan yedi senedir filan, açıp dinlememişim. Beethoven, kadim sevgilim.
Heman tozlu cd arşivine giriş.  
Arthur Rubinstein piyanosunu buluş.
Buldum ve bir buluştum ki Moonlight'la Dolunay'a bir kala, sorma külâhım. Arşive dalınca daha nice kayıplara karışmış sesi de buldum ezyujıl. Müzik, musiki, muse. Müziğin hayatımdaki rolünü kelimelerle anlatabilmem imkânsız. Müziği kelimelerle anlatmak ancak şiirle mümkün nitekim. Hep yanı başımda, hep kulağımın dibinde, hep burnumun direğinde; ne yaşıyorsam tanık, mucizeler mucizesi müzik...

Çok çeşitli müzikler dinledim, dinliyorum hâlâ. Eskiden dinleyip şimdi dinlemediklerim, eskiden dinlemeyip şimdi dinlediklerim, hep ama hep dinlediklerim... Şöyle bir sahne hatırlıyorum çocukluğumdan: Elvis Presley'in ölüm yıldönümü hasebiyle TRT'de gecenin bir vakti yayınlanan son Elvis konserini annemin uyumayıp heyecan ve şevk içinde seyretmesi ve benim de ona eşlik etmem. Güzel yere tohum ekmiş canım annem.

Müzikten edebiyata...
Bugün Borges'i de hatırladım, Metis ajandasındaki şiiri sebebiyle:

"... razısın sen,
unutuşa çevirip sonsuzlukken,
bir insan elinden sevgi almaya.
başka bir zamandasın, krallığında?
düş gibi kapalı, ayrı bir dünya."

Bu sefer de gözümden vurulmuşa döndüm. Borges de Moonlight gibi, eskimden, berimden, gençliğimden... Gölgeye Övgü'ye baktım, Brodie'ye, çok etkilendiğimi hatırladığım Ölüm ve Pusula'ya sonra. Gölgeye Övgü'yü köye götürmeye karar verdim hatta. Borges'i otuz yaşında da okumalıyım dedim. Borges'e bakınca Cortazar, Calvino filan da gözümde tüttü.

eski bir John Surman kaydına
kaydı sonra kalbim.
bir posta da buna sevindim.
bilirim ah canım ciğerim,
denizler caz, ağaçlar saz olsa
bitmez ki hiç dinleteceklerin...

[kulağımdan Beethoven'a, gözümden Borges'e vurulmam da
olmuş bir, nasıl derler ironi, metafor, manasal anafora ;]

Söz söyleme, yazı eyleme, ses etme, güzeli görme işçilerini, sanatçılarını hasretle anıyorum. Ölenlerine rahmet, duranlarına selam diliyorum ve Borges'in duruşuna dalıyorum.
Köyden önce, ufak bir yolculuğa çıkıyorum,  
yolculuk şiirleriyle dönmeyi umuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...