2 Mayıs 2009 Cumartesi

Yâr


Yunanca mana mou, anacığım demek. Mana mou diye bir şiir yazmıştım, kitabın şiirlerinden. Ben anacığım manasıyla değil de, manacığım manasıyla yazmıştım gerçi. Diller arası böyle münasebetler kuruyorum kendimce, münasebetsizlik ediyorumdur belki dilbilimcilerce ;]

Mayıs'la birlikte, köy hasretinde artış gözlemleniyor bünyemde. Ne vakit köye hasretlensem, Dalaras'a dadanıyorum yine. Döngü gibi görünüyor ama kısır değil. Dalaras'a daldığım zaman da, giriyorum "mana mou" ruh haletine...

Gizli yaz yunanı olabilirim. Yazzz.
Baharda dirilenlere yazı koca harflerle yazzz.
Yazları, haşarı küçük kız çocuklarına benzetirim, kitapta da yazmıştım. Böyle böyle kitabı da buraya yazmış olacağım sanırım sonunda. Yazzz. Yazın yoksa yazım mevsimi mi? Her mevsim yazılsın ki, hep hatırlansın yazıda. Kışın yazı yazmak, yazın kışı yazmak; yaza kışı, kışa yazı yazmak. Suyun üzerine yazı yazmak var bir de, beyhudeliğin mi tasviri yoksa ebediliğin mi?
Alınyazısı var ki, yazıların en hakikisi.

seni kendime yazmaksa
yazıların en güzeli.
suyun üzeri kesmez beni
yazarım hatta hava üzeri.

yazı seni yazınca,
nereye yazılırsa yazılsın
ister suya ister havaya.
o an bütün beyhudelik
suda boğula, havada dağıla.

su hem boğar, hem yüzdürür.
suya yazılan sanma ölümlüdür.
ölüyü yazarsan tabii ölür.
suçu suda sanırsan
bu da beni güldürür.
oysa diriyi yazarsan
hem yazı ruhuna süzülür
hem su kalbine
ohh gürül gürül.

su gelir güldür güldür
gel de Yâr
beni güldür.

suyun üzerine yazmayınız. suya giriniz.
suyu kullanma kılavuzu edininiz.

derkeen, araya şiir aldım reklam gibi
nazımın tadı, nesirin hatrı.
yağmur yağdı dün gece ve bu sabah.
yağmurda kendimi daha güvende hissediyorum, ne ayak?

[Dalaras, zeytin, kalp]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...