
Ay'ı vurdular
ayılar!
Ay konusunda ne kadar hassas olduğumu
elbette bilmiyorlar.
karşılarına geçip
bırakın ulan, Ay'ı vuramazsınız
diye ağız dolusu çemkirsem,
kaba etlerini şiddetle çimdiklesem,
ne yazık
elimden gelmiyor baylar bayanlar.
vay bana, ah bana vaylar!
onların elindense
çocukları ve Ay'ı vurmak geliyor.
içlerinden
merhamete ve ışığa kastetmek geçiyor.
benim de içimden
topusuna okkalı bir nah
doğdu ha doğuyor!
bir tokatla hepsini yere çalsam!
utançtan kızaramayan yüzleri
bir Osmanlı tokadıyla
ah ben kızıla dağlasam!
kalbim dağlanıyor.
biri çok acı var deyip ölüyor.
biri yavaştan delirdim deyip ölüyor.
birinin midesinde tarımsal ilaçlar peydahlanıyor
evlatları lösemiden ölüyor.
biri koyun güderken havan topundan ölüyor.
biri coptan, biri cipten
biri çipten, biri çöpten ölüyor.
biri öbürünü kesiyor.
öbürü berikini biçiyor.
Ay'ı vuruyorlar.
dünyanın en sakil ve en paçoz kıyafetini giyinmek için
yılda 500.000 fok avlıyorlar.
sikindirik bir manto uğruna
60 iran kuzusunun canını alıyorlar.
dağı, denizi, toprağı
karış karış parselliyorlar.
otur ağla külâhım!
ağla ağla ağla...
ve merhamet dilen!
acıyı lâyıkıyla kavrayabilmek için
merhamet dilen,
merhametlilerin en merhametlisinden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder