7 Aralık 2010 Salı

Hüsn-i Hat


"Camilerde ders okutulurken yakılan kandillerin isi kubbede birikir. Sonra bu birikinti kubbeden aşağıya sıvılaşmış bir şekilde toplanır. Biriken bu sıvı sürre alayına katılan develerin boynuna kapalı olarak asılır. Hicaz'a kadar deve boynunda sallanarak giden ve aynı şekilde İstanbul'a dönen bu sıvı artık mürekkep olarak işlenmeye hazırdır. Hattat bu mürekkeple yazdığı bir harfe bile saatlerini harcar. O kadar ki Süleymaniye Camii'nin kubbesindeki yazıları yazan hattat aylar süren çalışma sonucu görme yeteneğini yitirmiş ve bunu padişaha "gözümün nurunu kubbede bıraktım" diye, adeta hâlinden memnun bir şekilde ifade etmiştir. İşlediği sure de Nur suresidir. İşte müderrislerin verdikleri derslerle başlayan yolculuk böylelikle aynı kubbelerde el emeği göz nuru hüsn-i hat olarak son bulur." [Sözlük'ten, yazarına içten teşekkürümle]

tarihe bak, disipline bak, emeğe bak.
kültüre bak, işe bak, manaya bak.
destuur! tez dur, düstura bak.
allasen çok uzun bak...
ben de bakayım...
sonra bir kamışım olsun
ve hayalimde yazdıklarım
yazdıklarım yazdıklarım yazdıklarım
hüsnü yazmaklık olacaksa varlığım,
olsun varsın da
yaza yaza bitmesin sakın
sevgiliye olan nazımım...
ahmak olma ey aklım!
sevgili bakidir bu kubbede
aşk, haşa kalır mı hiç yarım!
denizler mürekkep, ormanlar kamış olsa
gene de tükenmez bilirsin
sevgilideki daim tasarım.

bugün hem ılgın hem dargın.
ziyadesiyle dağınık ve kalın.
bambunun canı pek tatlıysa,
destur yansın çok yansın da
sakın kararmasın yazısı alnının.
korku ile umut iki kanka
sakın onları ayırmasın bahtın.
noksanını affetsin bugün
gönlündeki nadide tamamın.

****
"Evladın baba üzerindeki haklarından bir kısmı ona yazı, yüzme ve silah atmayı öğretmesi, helal rızıkla büyütmesidir."
"Rızkın anahtarı olan hüsn-i hat öğrenmek size gereklidir.",
"Ey Bilal! Hokkadan uzak kalma. Çünkü hayır, kıyamete kadar hokkada ve ehli ilimdedir." S.a.v.
"Hat, işlerin en mühimi, sevinçlerin en büyüğüdür."
İslam'ın ilk hattatı olan can Ali, güzel Ali.
"Kuran, Mekke'de indi, Kahire'de okundu, İstanbul'da yazıldı."
Bu hat kelamı da, ruhu şad Yesari Mehmet Esad Efendi.

1 yorum:

turani dedi ki...

ismi meçhul ol sözlük yazarına bir teşekkür de bu fakirden.gözlerimi nurlandıran o güzel hattın kanının, Mekke'de haccedip,ravzaya yüz sürdükten bilaahir,Koca Sinan'ın diktiği gökkubbeye nakşedildiğini nereden bilecektim.demiri,çimentoyu tartan zamane ustalığı,bu hikmeti hangi bilançoya kaydedecek.Allahtan utanma,arlanma çekip alındıda bizden,rahatça çıkıyoruz işin içinden.

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...