
ne varsa...
iki insan arasında.
üç ya da dört olunca,
filvaki onlar da
kendi aralarında,
çift takılmada.
artık ne varsa?
iki insan arasında.
hatıraların hayal olduğu o vakit
hayallerin hakikat olduğu bu vakit
olduğu vakit
hayal yahut hakikat
allasen ne farketmiş?
sırası gelen halkedilmiş.
cem edilmiş, hak edilmiş.
meğer bu âlem,
hakikat arsasına ekilen
bir hayal evi imiş.
er geç bozulan, yıkılan,
çürüyen, kokuşan,
biten, bozulan,
bir malzemeden imal imiş.
usta, çırağına
malzemeyi iyi bil, demiş.
iyi bil ki,
yonttuğun, yoğurduğun
hakikat olsun, diye öğütlemiş.
çırak, önceleri diretmiş,
kaçak yapmış, işkil etmiş.
izbede kafasına odunu yiyende
bari odun ilmine vakıf kesilmiş.
bereket ki yaşamış, ömür vermiş.
başından hayat geçmiş.
yüreğinden atlar,
kalbinden aşklar,
içinden kuşlar geçmiş.
gönlü, ustasını murad etmiş.
varlığı pişman kesilmiş,
benliği af dilemiş.
peşi sıra arzı gezmiş.
Nasuh'a varınca
--o vakit akit--
malzemesini bilmiş.
malzemesini bilen kendini bilmiş.
kendini bilen Rabbini bilmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder