5 Kasım 2011 Cumartesi

Ayva


dağılınca varlık
sağalır mı sayrılık?
acaba yağar mı yağmur
-bu güz-
sakin ve ılık...

Celentano ne kadar tanıdık.
İtalyanlara temayülüm apaçık.
İspanyollara hastayım,
bayılmaktayım Yunanlara da.
Farsileri ellerinden öpüyorum.
Saadet Asrı'ndan maada
Araplara ekseri içerliyorum.
İngilizler Allah'a havale,
Fransızlar zarif nevale,
Ruslar eksantrik divane.
tekniker Almanlar ile
avare Türkleri ise,
ne etsem bilemiyorum.

melâli anlamayan nesli
ne gam,
kendi hâline bırakıyorum.

flaş flaş fâş!
Madeleine Kilisesi'nde Ave Maria
Paris'in süslü ormanlarında florya
kaç asırlık meşeler
kayınlar ve kavaklar
sarı kırmızı yapraklar
güller ve budaklar
derken
kadim altın ayvası damakta
zaman, Alplerin bostanında
mekân, eski Paris'in gotik duvarında
Mona Lisa özel parçaysa
Gericault nadide havsala.
bakınca Rodin'in murcuna
kalpte estetik bir curcuna,
katılmak sakin ruhlara
caza hasret forsalara...

gel gidelim sonra
güzü gözlediğim yollara...

[Fotoğraf @Paris, Ver-Sur-Launette]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...