
suyu burnumla kokladım.
ateşi elimle avuçladım.
havayı gözümle gördüm.
toprağı kulağımla işittim.
biri bildim, ikiyi geçtim,
üçü içtim, dördü bitirdim.
beşten geriye kaldı
tadım, hazzım, dilim...
baktım hepsini havana koymuş,
havaneliyle canlarına okuyor.
yok canım, havada su dövmüyor.
hayır yahu, ateşte toprağa sövmüyor.
aradan adı anılmaz bir zaman geçmiş,
vücuda gelenler gitmiş,
harlı fenada helmelenip pişiyor.
havandaki memeli bir hamur olmuş,
kimine acı, kimine tatlı kokuyor.
başına arı gibi üşüşüp bakıyorum.
bir parmak da ben atıyorum.
ağzıma bal çalınıyor,
kulağıma da arya ile rebet.
gözüme nefes takılıyor.
hıfzediyorum nefesi,
ah unutmamak istiyorum renksiz rengini.
ne gam nöronum geberik, fikrim aksak,
sezgim bigane, terzim yalınayak.
yegâne arzum bu hediyeden ömrü
beraber gezip tozup,
yelip yortup yaşamaksa,
haydi hemancek yekvücud nallayak!
hayy de fora!
şu dört direkliyle engine demir alak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder