22 Haziran 2013 Cumartesi

Hür


şiirimiz biraz Rumîdir
Rumları unutmayalım ağbiler
nasıl da sürüldüler sevdiklerinden
bu coğrafyada ah arayan varsa
baksın Bizans'ın aynasına da
nasılmış görsün ulusçu eziyetler

ah Rebetiko

kalbimiz biraz Arabîdir
Arapları unutmayalım beyler
Şam'da kardeşler birbirini vururken
diri bir âşığın na'şına pervasız basarken
baksın Endülüs'ün mirasına da
nasılmış görsün estetiğini yitirmişler

ah Flamenko

cesedimiz biraz Latinîdir
Latinleri unutmayalım leydiler
Priapus hayalarını tartarken
Vezüv'ün korlarıyla örtünenler
baksın Roma'nın encamına da
nasılmış görsün avazla hayâ dilemeler

ah Napoliten

nefsimiz biraz Kürdidir
Kürtleri unutmayalım ablalar
hesabı verecek olan zalim ağalar
kan tüccarları ve kamufle puştlar
baksın Anadolu'nun toprağına da
nasılmış görsün beraber yaşamaklar

ah Hicazkâr

ruhumuz tamamen Hürdür
hürleri unutmayalım insanlar
onlar ki sırf güzele bakarlar
onlar ki sade doğruya koşarlar
baksın madem bakacak olan da
nasılmış görsün aşka kavuşmaklar!

Hayy ya naralar
ah, ateşten aryalar!


[Her olguyu hapa çevirip kitleleri mezarda uyutma y/organı devlet; dünyadan iyice soyutlanmış adalet; İslam'ı yaşamakta ve anlatmakta başarısız ve veballi iktidar; kafasına başörtüsü takıp milleti kandıran muhteris muhalefet... Âlemde ne kadar emperyal varsa hepsinden medet uman güdük burjuva; avm'ye gitmemeyi şükür yeni akledebilmiş kentli; bütün bir Marmara'nın ve nicelerin katlindeki bigâne ve yegâne sabıkalı Koç'u alkışlayan modern...

Bunları da gördük ya bravo külâhım. Çok sıkıldım haktan, doğrudan, erdemden bahsedip de hakkın, doğrunun, erdemin mahiyetini bilmeyenden. Fena darlandım terazisinin doğru tarttığını zannedenden. Teraziyi, ölçüyü koyana ayarlatmadıktan sonra, bütün teraziler hava cıva! Bir kefesinde hava, ötekisinde civa. Pompei sakini Priapus misali, ateşle suyu tartmak benzeri. Bunda da bir hikmet var ya, anlayamıyoruz henüz belli ki.
 
Fotoğraf, barikatlarda gördüğüm en manidar harfler.  
Aşk hep be hep, onca dikenin arasında bir gül gibi.

Ve sipsivil şairimiz Ece Ayhan'ın aziz anısına tabii.]

19 Haziran 2013 Çarşamba

Cezve


kin olan kalpte kün,
ne mümkün!

nerede senin şiirin?
kat kat uykuya bürünmüş hislerin
sarp yokuşa sardırılmış fikirlerin
hani gerçeğe ayarlı gözlerin?
hangi fırtınada seyrediyor gemin?

kaynıyor koca tencere dünya
her renkten bir aşure mi oluyor
yoksa suyunu çekmiş bir papara?
tuz neylesin bu tatsız aşa,
söz neylesin bu akılsız başa?

direniyor küçük cezve suda
serin ve asude bir ada uğruna
suyu bulandıran her hain taşa,
adayla taşı birbirine karıştırana,
kaşla gözü ayırmaya çalışana.

eylem âleminde işler karışıyor
niyet âlemine kin bulaşıyor
otlaklara kurtlar dadanmış
koparıyor, parçalıyor, yiyor
heyhat, ne gözü ne karnı doyuyor.

oysa,
kin olan kalpte kün,
ne mümkün!

!para, iktidar, nüfuz, otorite, sulta
silah, komplo, provokasyon, medya
küfür, yalan, tıraş, riya, palavra

marjinal, terörist, harami, eşkıya
gaz, tazyik, akrep, yılan, toma
mazlum, mağdur, fukara, ıskarta

darbeci, mezhepçi, etnikçi, ulusçu
ayyaş, aylak, berduş, çapulcu
sağduyu, solduyu, iyi aile çocuğu!

ifade âlemi kelimeden geçilmiyor
mana âlemi susmuş seyrediyor
bunca kelime bir araya gelip
gerçek meramı doğrultamıyor ya,
zulüm hep olduğu yerde kalıyor.

ad değiştiriyor
yer değiştiriyor
yön değiştiriyor
sınıf değiştiriyor
zümre değiştiriyor
değişmiyor,
zulüm hep olduğu yerde kalıyor.

o yer neresi?
söyle de şair basalım o yeri!
söndürelim zulmetin kor ateşini!

o yer insanın kendisi,
akılsız kafanın fikri
aşksız kalbin hissi.
o yer, çürük ipe tutunmuş
bedbaht kişinin çehresi.

kalbi basamazsın
kafayı açamazsın
sahibi dilemedikçe
çehrede ışık yakamazsın.

doğru ya,
kin olan kalpte kün,
ne mümkün!

["Çare, çareyi terketmektir." Cüneyd.
"Sabır üçtür: Musibetlere karşı sabır, kullukta sabır ve günah işlememekte sabır..." S.a.v.]

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...