23 Nisan 2009 Perşembe

Sitte-i Sever


fırtına, fırtııın!
yırtındım bu fırtınada
fırtındım hırçıın!
sittem sivrildi anlayacağın.

açıklayayım külâhım
şiir olsun bugün de durağım...
6 gündür yazmamışım.
6 asır sanmışım.
fırtına yetişmiş imdadıma
bir fırt almışım rüzigârdan
bin aşk olmuşum imanıma.

rüzgâr, tabiatın en sevdiğim hâli
evirip çevirdi yine kalbimi.
"kalbim kudret elinde olana yemin ederim ki"
aşktır bu kulun yek emeli.

sitte-i sevir, boğanın altı günü demekmiş.
"sitte-i sevir, her saati bir devir" denirmiş.
6 gündür yazmamışım.
6 asır sanmışım.
meğer hâlim sitte-i sever imiş.
koç gitmiş, boğa gelmiş.

olamam mı prenses karrrdeşim!
olurum belki.
bir sepetim olur benim de.
istemem saray ve trafik
istemem han, hamam, sentetik.
isterim bir yarımada,
isterim deniz ve dağ,
isterim orman ve gül
isterim lale ve bülbül
isterim:
yaseminle ağla, begonville gül.
kargayla uç, martıyla konuş.
kızılgerdanın ah göbeğiyle öpüş.
sepetim anlayacağın epey büyük ;)
çünkü
istemekle meselesi olan
prenseslik istemez, çalar düdük.

bence prensesin olayı budur.
kimseyi bilmez, meselesi O'dur.
prenses hürdür, vakara düşkündür.
hür olan şatoda boş boş oturmaz.
prenseslerin şatosu olmaz.

prensesi anlatabiliyorsam biraz ucundan
prenses duygum değildir valla dravdan!

kraliçeyle tanıştım külâhım!
sana diyorum hâlâ,
ortam romantik oldu gaçayım yapma bana,
numarayı yutmayan burada.

gelelim sitte-i severin serüvenine
ece ya, bildiğin kraliçe
karşılaştım birdenbire.
ben prenses olmasam
nasıl göreyim ece?
bunu bana bir söylesene?
laşantemi kantare.

prensesim.
var sadece bir sepetim
sepetimin hasırı aşktan
sapı merhamet altınından,
olmalı en hasından.
içiyse dolmalı
susuzluk pınarından.

susuzlara suuu
susuzlara suuu
ve sayham çizer susuzluğumu.

öperim külâhım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...