
düşsem kim tutar beni?
düşsem, kim görür beni?
aldı aklımı poyraz
titretti göynümü yaz.
ışıkta her şey beyaz
karanlık bile ayaz.
aklıma geldikçe Eyaz'ı anarım.
aklımdan gitmemesini arzularım.
bazan fena dadanırım.
dadaist değil dadanist takılırım.
kırık kalplerin rüzgârıdır poyraz...
ahh poyraz, hem de
kırık kalpler albümü'nde üçüncü avaz.
kapağına, 2008 aralık'tan
2009'a muazzam bir armağan, yaz.
"derde düştüm dermanımı aradım
derdimin dermanı yâr imiş meğer
yâri arar iken yârdan ıradım
yârdan ayrı kalmak ya dost ya dost
zor imiş meğer.
turab olup yâre varayım dedim
ayağına yüzüm süreyim dedim
o yârin sırrına ereyim dedim
arifler keşfeder ya dost ya dost
zor imiş meğer."
Neşet Ertaş'a selam olsun.
sazı sözü baki olsun,
derde düşenlere kelam olsun.
sonra üzerine caz sosu konsun,
aman da baldan tatlı koksun.
namı kırık kalpler albümü konsun.
içimizin doğusu
dışa vursun.
içimizin batısı
aman bulsun.
ah be Orient Expressions
size de aşk olsun!
derde düşsem yâr tutar beni.
serden geçsem, yâr görür beni.
budur göynümün şiiri,
duasız komayayım bu gidişi:
"Allah'ım bizi hareket ettiren güç de, bizim var oluşumuz da, senin lütfun, ihsanındır. Varlığımızın hepsi de sendendir. Senin eserindir, senin icadındır. Yok olan bizlere, varlık lezzetini sen tattırdın, sonra tuttun, var gibi görünen bizleri kendine âşık ettin. Bizlere verdiğin manevi varlık lezzetini, lütfettiğin nimeti geri alma. Allah’ım, sen bize bakma. Bizim yaptıklarımızı görme, sen, kendi lütfuna, kendi cömertliğine bak... Amin."
[Ah be Marika! Bu duanın yapım ve yayınında emeği geçenlerden Allah razı ola.]