2 Eylül 2011 Cuma

Bayram



Kadir'deki kaderi çözemedim.
Şevval'deki hilâli göremedim.
ben bu ara zaar
yapamadım, edemedim.

doktor doktor jivanım
ah neler istiyor canım
bir gemi, bir ada,
bir Eylül, bir de mihricanım.
varsa hele yanımda
bir kalem, bir defter
bir de musikiçalarım.
oh içim dışıma denk o dem
ne doktor ihtiyacım, ne jivanım.
be hey canına yandığımın!
ben böyle ne mesut yaşarım.

oysa Ağustos sonu şehirde,
kederli bir Kadir'de
tırım tırım kaderimi arar hâlde,
göynüm yorgun argın dargın
sabırdan, rızadan, duadan dalgın,
kumanda azman nefsimin elinde,
ben bildiğin
gaflet uykusuna yatmışım.
saati de kurmamışım,
vakti çoktan kaçırmışım.
ziyan olan seherleri
şihir-i güzafla
yakalamağa uğraşmışım.
hakiki yâri darıltmışım.
emaneti fena hırpalamışım.
Allah'tan bir ara uyanmışım.
kaybıma yazıklanmışım,
gaybıma ağlamışım.
peki ya serencamda
nedametten basirete
varmış mıyım?
sırça köşkün nazenin kapısını
kırmaksızın çalmış mıyım?
yoksa elimde kalmış da,
önüme külâhı almış mıyım?

şimdicek geç bunları külâhım.
mecazi şihiri bırak daa
uçup hakiki şehre konalım.
lütufen bir ara
serapa bayram olalım.
boğazdan leylekler göçerken
peşlerine takılalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...