12 Eylül 2011 Pazartesi

Eylül


kubaroscuğum,
Ay dolayı,
Eylül ortası,
hayaller denizaşırı
gerçeğin limanında
- ne yazık -
avara edemeyen gemi enkazı.

kimisi gelip çatmış bana:
müziğim Tosca'dan yemece,
şihirim yalan dolanmış güya.
vah anam babam, vay balam
gece boynuma dolanırmış oysa,
damarımda dolanmamış her kelam!
yalan dolanmış ha,
göz kuyuma hıncahınç dolan
şu divane yaşam!

ne gam...
beyhude içlenmeyecek kadar
hakiki Eylül hasreti doluyum.
ve fuzuli kuruntudan
zarurinin limanına sığınıyorum.
son raddede,
deniz miymişim
yoksa liman mı
içimdeki müptezel balığın
insafına bırakıyorum:
ya denize dalsın da kurtulsun
ya limanda kalsın da kurusun!
ne olursa olsun da
gayrı elini çabuk tutsun!

bari külâhım,
ben, uzanıp Akdeniz'i öperken
sen, içkin kubarosum olur musun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...