3 Aralık 2011 Cumartesi

Hoşaf


bu güz güller açmadı.
sen gülmeyi bıraktın mı?
yoksa,
denizi, ağacı ve ufuğu
hisliyi, kanatlıyı ve kokuluyu
yaşamadan yaşlandın mı?

rafa mı kaldırdın aşkı?
bari kendini de
çocuğun erişemeyeceği yere
sakladın mı?
kalbini gömdüğün şu taş duvarı
görür görmez tanıdın mı?
daha derine fayrap edip
daha engine feryat edip
daha genişe ulaştın mı?

ağlamaktan yorulduğunda
ağlamamaktan korktuğunda
başını yaslayacak bir aşk yastığı
ayağını örtecek bir merhamet yorganı
kafanı açacak bir feraset çarşafı
uykuna mihmandar olmadığında
âlem sana daraldı.
dünya sana darıldı.
iblis sana sarıldı.
kalakaldın önünde bir kase
yancık hoşafı.
peki a kıt akıllı,
eşek hoşaftan anlar mı?

olabilir mi acep
ömrün nihai manası
hoşaftan kim anladı?
sorusunun cevabı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...