17 Nisan 2012 Salı

Senin


Özenle yaşadığım bu ömür,
söyle kimindir?
İlgiyle baktığım bu kalp kimindir?
Alâkayla taşıdığım bu ruh kimin,
bu can kimindir?
Turgut Uyar kimin, şiir kimindir?

Gemi kimindir, deniz kimin?
Ay kimindir, güneş kimin?
Tarih kimindir, zaman kimin?
Hızır kimindir, Musa kimin?
İskender kimindir, Zülkarneyn kimin?
Sezar kimindir, Roma kimin?
Sanat kimindir, İsa kimin?
Sicilya kimindir, Sagrada kimin?
Kudüs kimindir, Kâbe kimin?
Yesrib kimindir, Bekke kimin?

Dost kimindir, İbrahim kimin?
Güzel kimindir, Yusuf kimin?
Kudret kimindir, Süleyman kimin?
Balık kimindir, Yunus kimin?
Kalem kimindir, İdris kimin?
Nikos kimindir, Galib kimin?
Müzik kimindir, Davud kimin?
Beethoven kimindir, Tchaikovsky kimin?
Sinema kimindir, Nuh'un gemisi kimin?
Antonioni ve Mastroianni kimin?
İtalyan kimindir, Farsi kimin?

İlim kimindir, Şems kimin?
Aşk kimindir, Ahmed kimin?

Özeni, elmayı ve beni geçtim,
bütün çiçekler ve kelebekler,
sarıtoplar ve çipetler,
bahçeler ve bülbüller,
dağlar ve şahinler,
yeşillikler ve mavilikler,
güzellikler ve iyilikler,
klâsikler ve romantikler Senindir.
Hamd ve sena Senindir.

Güzele lâyık güzel, kimindir?
Güzelse kalbim, elbet Senindir.
Ne eylerse güzel eyleyen kimdir?
Eyle beni, eyle beni, eyle beni,
buyur, niyazım Senindir.

[foti, Sezar Ölmeli'den külâhım. Taviani kardeşler rulez suarez.
sası festivalin en iyisi derken,
Bogarde ve Chamberlain ağbiyi de anmadan geçmek olmaz.
gözümü ve göynümü doyuran maşallahlık sinemayı öpüyorum.]

11 Nisan 2012 Çarşamba

Öfkeli


Endülüs'e ve flamenkoya andolsun.
Sicilya'ya ve orkinosa,
Dante'ye ve Napoliten'e,
senfoniye, aryaya ve rebete,
Mavi Kuş'a ve Girit'e andolsun.
İskender Aynası'na ve Rodos Kalesi'ne,
buğdaya, zeytine ve incire andolsun.
Süleymaniye'ye ve Eyüp'e
Kâbe'ye, Aksa'ya ve Nebevi'ye selam olsun.

insana, güzele, iyiye helal olsun.
iblise, sakile, cimriye yuhlar olsun.
hayır da şer de Allah'tan,
fakat insan iradi hayvan.
o zaman,
iradesini şerden yana kullanan
her nevi şerefsize yazıklar olsun.

hususide Ortadoğu'ya,
umumide cümle insanlığa musallat olan melun
yalvarıyorum, Allahımdan bulsun!
öfkeliler muhakkak bir gün,
Allah için bir yerde buluşsun.
şu dünya var ya,
şu kimine dar gelen uçsuz dünya,
affedersin o meluna girsin.
başına yıkılsın, kafasına insin.
altında kalsın, üstüne devrilsin.

çirkin batsın, güzel kurulsun.
ohh şöyle baş köşeye otursun.
dünyanın aman aman bir değeri olaydı,
şaşar beşerin hizmetinde olmazdı diyen canlar
ve kalan sağlar öylece bizim olsun...

6 Nisan 2012 Cuma

Patetik


gözlerine baktım.
tuttum narin kolundan baharın
kulağına fısıldadım:
haydi bize gidelim,
aynı masada yemek yiyelim.

gözlerime baktı.
kaçırırken yakaladı:
sizi salla, bize gidelim.
fakat bu kılıkla gelemezsin.
ziyadesiyle kirlisin.
aman dedim, baharım
ben her an suyla yıkanmadayım.
sana gıcır hâlimi sunmadayım,
niye beni böyle incitirsin!

gözlerime baktı.
gözlerin kurumuş oysa, diyen sesi
gözlerimde yankılandı.
biliyorum dedim, kederli.
papikten ve patetikten sebepli.
çıkar patiklerini! diye ünledi.
ben yeniyim, sen eskimişsin.
kıştan kalmış, eprimişsin.

gözlerime baktım.
baharım dedim, sen yerindesin.
yerinden gayrı düşen benim,
ararken patetik dinlemekteyim,
koleradan ölmek üzereyim.
ağlamak için direnmekte,
sensizlikten vehim yemekteyim.

bakışıma baktı.
o vakit dedi, yürü gidelim.
önce seni, senden temizleyelim.

[külâhım, fotide sen varsın.
çamurdan yaptığım ilk iş sen oldun.
cuma da dolunay olsun, hayrolsun.]

5 Nisan 2012 Perşembe

Keş


sağlam deniz yaparken Boğaz'da,
bulutta yoğuşan hayaller
Allah'ım, ne de revaçta.
fırtına öterken çaylak makamında
vakit zamanla anlaşırken
kuytu durağında,
sır, topraktan dışarı uğradığında,
Ada'ya fener ve mercan vurduğunda,
ve elbette
bülbülün neğmeye başladığı anda
işte o anda, bu anıyı anla.
işte o anıda, bu anı yaşa.
anlar anı olduğunda anımsanır,
anlam bu ya...

anı poyrazı mana kayalığına vurduğunda
mazi ile istikbal birbirine karıştığında
geminin düdüğü orta suyu yardığında.
kafam sarvuk, elim ayağıma dolandığında
kalbim uyuşuk, içim dışıma çıktığında
ağlama ehliyetim dahi saklandığında.
Nasuh'a varıp, affına sığındığımda
semaya bakıp kendimi yok sandığımda
o ne güzel bir senlik diyarı ya Hû!
bu ne muhteşem bir hediye insana...

keşke helâksa da,
keşke insan, kıymetini anlasa.
keşke kendine, kendini satmasa.

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...