6 Nisan 2012 Cuma

Patetik


gözlerine baktım.
tuttum narin kolundan baharın
kulağına fısıldadım:
haydi bize gidelim,
aynı masada yemek yiyelim.

gözlerime baktı.
kaçırırken yakaladı:
sizi salla, bize gidelim.
fakat bu kılıkla gelemezsin.
ziyadesiyle kirlisin.
aman dedim, baharım
ben her an suyla yıkanmadayım.
sana gıcır hâlimi sunmadayım,
niye beni böyle incitirsin!

gözlerime baktı.
gözlerin kurumuş oysa, diyen sesi
gözlerimde yankılandı.
biliyorum dedim, kederli.
papikten ve patetikten sebepli.
çıkar patiklerini! diye ünledi.
ben yeniyim, sen eskimişsin.
kıştan kalmış, eprimişsin.

gözlerime baktım.
baharım dedim, sen yerindesin.
yerinden gayrı düşen benim,
ararken patetik dinlemekteyim,
koleradan ölmek üzereyim.
ağlamak için direnmekte,
sensizlikten vehim yemekteyim.

bakışıma baktı.
o vakit dedi, yürü gidelim.
önce seni, senden temizleyelim.

[külâhım, fotide sen varsın.
çamurdan yaptığım ilk iş sen oldun.
cuma da dolunay olsun, hayrolsun.]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...