24 Haziran 2012 Pazar

Bronz



her şeyi elliyorum.
elli kere elliyorum.
ipeği, kaşmiri, kadifeyi
gemiyi, balığı, ormanı
baykuşu ve çamuru
hababam elliyorum.
çamurdan baykuş yapıp
kanadına üflüyorum.
hissetmiyor ve kıpırdamıyor,
canlanmıyor ve ruhlanmıyor ya Hû!
çok şaşıyorum,
keza hiç şaşmıyorum.

çamurdan şekillenmişin
çamuru şekillendirmesini seyrediyorum.
rüzgârdan hayalime bronz döküyorum.
toprağı ateşle, suyu nurla sırlıyorum.
elan yakuttan âlem yelkenleri basarken
ufuğu çizen hilâlin gözlerine bakıyorum.
serapa hayret duyuyorum.

tayyareler düşüyor, seyyareler sıkışıyor.
kıyımlar kızarıyor, işler kızışıyor.
kırbaççılar sıkılıyor, kuşbazlar utanıyor.
gün dönüyor, güneş dikleniyor, ada beliriyor.
suret buharlaşıyor, siret bronzlaşıyor.
ipil ipil, cıvıl cıvıl, kıpır kıpır yazlıyorum.
en uzun günleri geniş açıyla yaşıyorum.
Recep'i alkışlarken Şaban'ı kucaklıyorum.
hissimi, fikrimi, fiilimi, şiirimi hatırlayıp
hayrın şihirî adına adıyorum.

2 yorum:

Katun dedi ki...

"çamurdan şekillenmişin
çamuru şekillendirmesi"
burayı çok sevdim...

duygu dedi ki...

sağ olunuz, var olunuz.

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...