
o öyle bir sevgili ki,
anam babam gibi.
ki onlarla sarışıp yatmıyoruz.
ah sevgili o ki sarışıp yatılan biri.
sevgili heybetli ve hiddetli
sövdü mü kudurtur,
kodu mu çat oturtur.
hem de nasıl şefkatli ve düşünceli
ben gibi tembel çırağı,
kalbinin sandalında uyutur.
ben gibi haylaz çömezi,
ruhunun dümenine oturtur.
kimse beni anmazken
sevgili anlar.
asla sorulmayan soruları
sevgili sorar.
en olmadık rabıtaları
sevgili kurar.
esrarlıdır sevgilinin hâlleri
kimse onu hakkıyla kavrayamaz.
tutunur vücuda, adımlar bedeni
öper en yumuşak bebek ensesini,
eller alametifarika göbek deliğini.
hıfzeder gözünün ferini.
hazmeder elinin tersini.
bazı güz geceleri
turuncu tulumuyla belirir sevgili.
sevinir, çırpar emekli ellerini.
peyda eder çamurdan, lâtif hayalini.
ve bazı gerçekleri
uluorta çığırmaktan çekinmez sevgili.
her şeyi örteni unutunca cüretkâr,
istese de tutamaz sunturlu dilini.
bazan deve olur pireleri,
bazan yorgan yaktırır şüpheleri.
sevgili hararetli ve yiğit meşrepli
intihardan cesur, fıtrattan bedelli.
bereket elinden ölmeyecek kadar talihli.
poyraz yüklü tatlı kaderi,
İstanbul'un orta yerindeki sütuna işli.
o sevgili öyle bir sevgili ki
Musa bakışlı, Davud sesli.
balığın balıkla besleneni
suyun suyla serinleyeni
aşkın aşkla temizleneni.
[şiirle şuur aynı kökün dalları imiş külâhım. öperim şiiri de şuuru da. şuur ne kadar ışıklı bir kelime yahu. ışıklı ve yakışıklı. şiir, şuur yapar. şuur da şiir. akabinde Tolstoy dededen de leziz bir depresyon tarifi gelir: "lamba cini, dile benden ne dilersen diyerek çıktığında dileyecek bir arzunun olmaması." questa é depresyone. hey maşallah. Allah'a sığınırız dileyecek, dil eyleyecek bir muradımızın olmamasından. Allah'a sığınırız ameli sollayan emel fazlasından. öylece lamba asude, cin sakin, insan nikbin. gel bi' öpeyim nârından. bakayım Burano'nun rengârenk camlarından.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder