6 Kasım 2012 Salı

Şuur


güz, adamakıllı lodosa bağladı.
Sahra bulutu sürdü, hasadı dağıttı.
mavilerini yakan Akdeniz,
iblisi kovaladı, hasedi dağladı.
güneyli hava burnu sızlattı,
kemiği çıtırdattı, kafayı kıtırdattı.
rüzgâr, ateşi harladı.
güneş, iradeyi yumuşattı.
şiir başladı, şuur yaklaştı.

zamanla derdim
mekânımı gerince kirlendim.
saman sapından hâllice vakte
ayak uydurmaya yeltendim.
baktım, yorgan ayağıma göre değil
üşümeyi yeğlemedim de,
bacaklarımı karnıma çektim.
ben bunu şimdi niye dedim?
neydi benim şiirden niyetim?

elbet ben de okunmak istedim.
sevilmek, aranmak, korunmak nasıl istediysem
tutulmak, yazılmak, okunmak öyle istedim.
ben de herkes gibiydim.
herkes gibi arandım, korundum, sevildim.
herkes gibi okundum, yazıldım, üzerine titrendim.

sonra ben,
olmuş olanı istemenin garipliğine eriştim.
oluşu oluşturanı istemenin azizliğine sevindim.
baktım herkes de fani, ben de faniyim.
baktım ancak baki olan yâr, benim velim.
vekilim yazıyor, varisim okuyor ya
ben daha Mevlâ'dan belâmı mı isteyeyim?

ben de bilmez miyim,
kendini var etme zahmetini?
ve ben de etmez miyim
insan olma mücadelesini?
bilmek ya da bilmemek
okumak ya da okumamak
yazmak ya da yazmamak
görmek ya da görmemek
duymak ya da duymamak
olmak ya da olmamak
bütün meseleyse ki bütün mesele!
öyleyse ben hür reyimi
bilene ve olana, görene ve duyana,
okuyana ve yazana vermez miyim?

her insanın bir işi var.
yoksa, insanın dünyada ne işi var?
bir vazifesi yoksa her yaratılmış gibi,
ne işe derman, etrafta hayta gezinmesi?
her işin gidişi, niyet ve irade meselesi.
olmaya yetenek, her beşerde Allah vergisi.
üstünlük takvada, işlerde yok hiyerarşi.
iş ki, işine uyansın insan kişisi.
hele hayra yönelsin de göğüs kafesi,
edeple coşsun kaderi,
eylesin güzel eyleceğini.

hem sen bilmez misin ki,
Dünya diye gördüğün oyun sahnesi,
Cennet ile Cehennem'in bir alegorisi.
öyleyse,
insanın en hakikatli işi,
hakkıyla kendini bilme işi.

[Poseidon rehavî yatsın, sen çevikî kalk külâhım.
"Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir." Zilzâl, 7-8.]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Qualia

ölüversen öyle zahmetsiz bebek gibi, çocuk gibi memeden yeni kesilmiş adın okunan yüzünde tamam bir gülümseme boran fırtınan dinmiş  ateşin ...