
gözümün önünden,
tankerler geçiyor ve şilepler.
kılavuzlar gidiyor ve piyadeler.
kruvazeler geliyor ve yelkenliler.
hafızamın içine yağmur yağıyor.
cömert yağmur deniz oluyor.
az Marmara, çok Akdeniz.
vaporlar, motorlar, vaporettolar
çöpçüler, römorkörler, mavnalar
kayıklar, çatanalar, işkampavyalar
konteynerler, gemibüsler, feribotlar
[eğreti kaçan çirkin gırgırlar,
narin balığa tenekeden fabrikalar]
tirhandiller, guletler, tratalar
örümcekler, gondollar, kadırgalar.
zihnimde fink atıyor
sancak alabandalar.
rüyama vira deniz giriyor.
bazan engin, temiz, berrak, bebek mavi.
bazan kasvetli, kirli, kuzgunî, yılankavî.
ikisi de manidar, ikisi de civcivli.
fakat kalp dediğin öyle ışıkperver ki,
sevemez dağdağayı ve kasaveti.
kalp o ki, gazaba ürkek, rahmete hevesli.
Allah'tan feverandan deverana meyilli.
düşümden fora ömrüm geçiyor.
marazi çocukluk, büsbütün asi gençlik.
nâdim erginlik, hakiki yetişkinlik.
duygu mütehassısı olmuş benlik.
duygudan şiire dönüşmüş,
hassastan insana değişmiş bir seyirlik.
ben seyrediyorsam
ve yaşayan hamdolsun O'ysa,
nedametin güzelliğini diyeyim bir yol sana.
neden sevdiğimi fısıldayayım kulağına.
ekseri kaçmış pişmanlıktan insan.
hata yapmasına yapmış da, bakmamış yakından.
vakit gelmiş yaklaşmış sağından ve solundan.
kana kana nedamet getirmiş yaptıklarından.
gür kişi nâdim olunca, hür iradesi kas yapmış.
meğer iradenin biricik dermanı pişmanlıkmış.
harbi pişman, hayat dersini lâyıkıyla alanmış.
hayy de şiir kalkıyoor!
Hızır gidiyor, Kasım geliyor.
kulağım tambura biniyor.
ardından akordeon el sallıyor.
[külâhım bugünün alâmetifarikası Tarkovsky Quartet.
iştiyakım da nicedir, müthiş kastrato Jaroussky'den Handel.
öyleyse müziğimizi sesiyle coştursun son Peygamber: "İman, yetmiş kadar daldan ibarettir. Bunların en yükseği lâ ilâhe illallah demek, en aşağısı da insana zarar veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Utanmak da imanın dallarından biridir." S.a.v.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder